TÜRKİYE KAMU-SEN TÜRK MEMURUNUN TEMİNATIDIR

TÜRKİYE KAMU-SEN TÜRK MEMURUNUN TEMİNATIDIR

Sekizinci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, uzlaşmazlıkla sonuçlanmış, yetkili Konfederasyonun ikircikli tutumu, çelişkili kararları ve anlaşılmaz tavırları neticesinde, 4688 sayılı Kanunun önerdiği mekanizmalarından biri olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci de tartışmaya açılmıştır.

 Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşme görüşmeleri boyunca, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli, aileleriyle birlikte 25 milyon vatandaşımızın 2026 ve 2027 yıllarındaki ekonomik geleceğini belirleyecek bu toplantıların en verimli şekilde geçmesi, sonuç alıcı bir biçimde yürütülmesi konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini sürekli vurguladık.

Uzlaşmazlıkla sonuçlanan toplu sözleşme görüşmeleri sonunda, yetkili konfederasyon önce Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurmayarak, sonu belli olmayan ancak kaybedeni memur ve emekli olacak bir tartışmanın fitilini ateşledi, 2012’den bugüne kadar alınan bütün kararların yok sayılmasına yol açacak bir kapıyı araladı; ardından da Kamu İşveren tarafının başvurusu üzerine, Hakem Kuruluna katılarak ne denli kafa karışıklığı içinde olduğunu, verdiği hiçbir kararın aklı selime dayanmadığını, süreç yönetme ve milyonlarca kamu çalışanını temsil etme kabiliyetinden mahrum olduğunu bir kere daha gösterdi.

Halbuki, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun vereceği karar, hiçbir şekilde TBMM’nin kamu çalışanlarına ve emeklilere ilişkin yeni kararlar almasını engelleyecek nitelikte değildir. Hatırlanacağı gibi memur ve emeklilerin mali haklarına ilişkin birçok düzenleme, 2022 ve 2023 yıllarında verilen refah payı ve ilave ek ödeme bu süreçlerden bağımsız biçimde TBMM’de alınan kararlarla hayata geçirilmişti. Biz de bu gerçekten yola çıkarak, bütün platformların, diyalog ve pazarlık yollarının açık tutularak sürecin işletilmesi, kamu çalışanlarının kazanımlarının artırılması, sorunların çözülmesi yolunda tavır aldık. Basın açıklamaları, açık alan toplantıları, ülke genelinde iş bırakma eylemleri yaparak, yetkililerle görüşerek toplu sözleşme sürecine katkı sunduk.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sonrasında da gerek alanda yapacağımız eylemler gerek siyasi partilerle gerekse TBMM’deki girişimlerimizle memur ve emeklilerimiz için mücadelemizi etkili bir biçimde sürdüreceğiz. Bilinmelidir ki Kanuna göre Türkiye Kamu-Sen’in Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna üye göndermesi, Kurulun çalışması için yeterli sayının oluşmasına ya da göndermemesi Kurulun toplanma yeter sayısına ulaşamamasına etki etmemektedir.

Bu gerçekten yola çıkıldığında Kurulun toplanması, kamu çalışanlarımızın hak ve menfaatlerinin geliştirilmesi için oluşturulmuş platformlardan biridir. Bizler de zaten toplanmış olan Kurula üye göndererek kamu çalışanlarının ve emeklilerinin beklentilerini bir kere de Kurul üyelerine ifade edip, sorunların çözümü için bir yol aramayı amaçladık. Türkiye Kamu-Sen olarak çalışanlarımızın emeğinin ve alın terinin hakkını savunmak için yasal olan her platformun kullanılması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede öncelikle 4688 sayılı Kanunun bizlere tanıdığı pazarlık yollarını tükettikten sonra mücadele alanı her zaman açık olan, sorunların Meclis gündemine taşınması noktasında aksiyon alacağız.

Kabul edilmelidir ki, 4688 sayılı Kanunun yetersizliği sorunların büyümesinde büyük bir etkendir ancak bu yılki toplu sözleşme görüşmeleriyle bir kere daha görülmüştür ki, Türk memurunun kurtuluşu, sendikal tercihini gözden geçirip bu iş bilmezlerin tekeline son vermekten geçmektedir. Türk memur sendikacılığının öncüsü Türkiye Kamu-Sen olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerek alanda gerek diyalog yoluyla gerekse TBMM’de, kamu çalışanları ve emeklilerimiz için her türlü mücadeleyi en etkili biçimde sürdüreceğiz.

Türkiye Kamu-Sen anlık kararlar vermez, Türkiye Kamu-Sen, ihtiraslarıyla hareket etmez, Türkiye Kamu-Sen, kamu çalışanları ve emeklilerinin aleyhine hiçbir kararın altına imza atmaz, Türkiye Kamu-Sen Türk memurunun teminatıdır.
ÖNDER KAHVECİ
GENEL BAŞKAN


BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN