Rıtvan Mutlu'dan 'Malum-Sen'den Entrikalar'

Rıtvan Mutlu'dan 'Malum-Sen'den Entrikalar'

Türk Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Rıtvan Mutlu, Türk Sağlık-Sen olarak alışkanlıklarının mücadele, eylem ve yeni kazanımlar olduğunu belirtirken, Malum-Sen'in ise alışkanlığının memura ihanet olduğunu,sürekli memurla uğraşarak verilen zamları, enflasyon oyunlarıyla iade etmek olduğunu vurguladı. Başkan Mutlu'nun yapmış olduğu basın açıklaması şöyle;

Yıllardır burada siz değerli basın mensupları kardeşlerimiz sayesinde kamuoyuyla memurların özellikle de sağlık çalışanlarının yaşadıkları mağduriyetleri, düzeltilmesi yönünde, sağlık çalışanlarının memnuniyeti için yapılan ve yapılması gerekenleri paylaştık. Herkesin bir alışkanlığı var. Türk Sağlık-Sen’in alışkanlığı mücadele, eylem ve yeni kazanımlar.

            Malum-Sen’in alışkanlığı ise memura  ihanet etmek. Memurun cebine delik açıp, enflasyon farkında hesap oyunlarıyla alınan zammı iade etmek. Biz Türk Sağlık-Sen olarak iyi ve doğru memurun lehine gerçekleşen her durumu onurlu duruşumuzla alkışlar, yanlış ve çalışanın yanında olmayan sadece kendi çıkarlarını düşünen her türlü olay ve kişilerin karşısında dururuz. Ancak son yıllarda gelinen noktaya baktığımızda sağlık çalışanlarının yararına olan bir tane güzel ve sevindirici bir durum olmadığı gibi kazanılan haklar bile geriye alınıyor. Sonrasında da basın aracılığıyla yapmadıkları  konuları memuru kandırarak gündem oluşturmaya çalışanlara;

Buradan soruyoruz;

 Toplu Sözleşmede sağlık çalışanlarının düzenleme yapılmasını istediği en önemli konularından biri de söner sermayelerin emekliliğe yansıtılmasıydı. Çünkü araştırmalara göre sağlık çalışanlarının sadece yüzde %1’i emekli maaşı ile geçinebileceğini düşünüyor. %57’si ise emekli maaşımla zorunlu ihtiyaçlarımı karşılayamam diyor. Fakat Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen bu seneki toplu sözleşmede sağlık çalışanlarının bu önemli talebini masada bıraktı. Döner Sermayelerin emekliliğe yansıtılması ile ilgili hiçbir somut adım atılmadı. İmzalanan toplu sözleşme metninde döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması ile ilgili bir cümle dahi yer almadı. Üstelik bunu da döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması için mücadele yılı ilan ettikleri 2015 yılında yaptılar. O kadar çok mücadele ettiler ki döner sermayeler sabit ek ödemelere mahkum edildi. Çalışanların hakları değil de kendi menfaatleri doğrultusunda yapıyoruz diye memuru kandırmak mı, sözde sendikacılık kuralı bu mu?
            2014 yılında Yıpranma payı hayırlı olsun diye broşür bastırıp dağıtan, cep telefonlarına mesajlar gönderen sarı sendika, yetkili olarak katıldığı 2015 yılı toplu sözleşmelerinde yıpranma payı ile ilgili bilim kurulu oluşturulması kararına imza atarak ipe un serilmesine evet dedi. Halbuki Türk Sağlık-Sen tarafından 23 Haziran 2015’te Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Eyüp Gümüş’e yapılan ziyarette Genel Başkanımız Önder Kahveci “Sağlık çalışanları bir an önce yıpranma payının hayata geçirilmesini istiyor, Bakanlıktan bunu bekliyor' dedi. Bunun üzerine Müsteşar Gümüş “Yıpranma payı konusunda kanuni çalışmayı tamamladık. TBMM açılınca sunacağız. Tüm sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilecek. Fakat gün yönünden nöbet tutma, riskli birimde görev yapma gibi bazı kriterlere göre değişiklikler içeren bir çalışma yaptık' şeklinde açıklama yapmıştı. Malum –Sen fiili hizmet zammı konusunda gündemi takipte bakanlıktan bile geride kalmıştır.

Türkiye’nin seçime gittiği bir dönemde gerçekleştirilen toplu sözleşme 4/C’liler, Vekil ebe – hemşireler ve kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının kadroya geçirilmesi için tarihi bir fırsattı. Türk Sağlık-Sen tarafından kadrolu olması için çağrı yapılarak, düzenleme istendi. Yapılan eylemlere destek verildi. Fakat Toplu Sözleşmede Memur-Sen tarafından bu fırsat kullanılmadı. 4/C’liler, Vekil ebe –hemşireler ve kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının kadro talepleri yeniden görmezden gelindi. Sadece 4/C’lilerin sözleşmeli personel pozisyonun geçirilmesi konusunda çalışma yapılacak şeklinde bir düzenleme yapıldı. Ayrıca dava açarak kazanan ve aylık 400-600 TL döner sermaye ek ödemesi alan 4/C’lilere Malum-Sen’in imzaladığı toplu sözleşme nedeniyle ocak ayından itibaren sadece 150 TL verilmeye başlandı. 4/C’liler Malum-Senin bir imzası ile 400 TL kaybetti. Sendikalar vasıtasıyla yürüttükleri hukuki mücadele ile kazanılmış hak yine malum-sen tarafından çar-çur edildi.

6 Ağustos 2015 tarihinde Sağlık-Sen Genel Başkanı yaptığı açıklamada Sağlık Bakanı ile görüştüklerini kaydederek, Sağlık Bakanlığı tarafından, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı sonrası yapılacak yerleştirmelerde boş kalan kadrolar için 2015 yılı sonuna kadar yeniden sınav yapılacağını ilan etmişti. Hatta sınavla ilgili takvim ve ayrıntılar, Sağlık Bakanlığı tarafından çalışmaların tamamlanmasının ardından kamuoyuna açıklayacağını bile söylemişlerdi. Fakat 2015 yılı bitti ve bu konu hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı.

Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı çalışanlarının 2015 yılındaki en büyük sorunu Cumartesi nöbeti uygulaması olmuştu. Bu yükün ortadan kaldırılması için Malum-Sen toplu sözleşmede hiçbir gayret göstermediği gibi aile hekimliğinde görevli çalışanların çözüm beklediği en önemli konuda hiçbir şey yapılmadan toplu sözleşme imzalandı. Sendikamız ise kararlılıkla mücadeleye devam etti. Cumartesi günleri iş bıraktı. İş bırakan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına verilen ceza ihtar puanlarını ise bir çok ilde açtığı davalarla iptal ettirdi.

Toplu sözleşmede 112 çalışanları için imza altına alınan en önemli gelişme ise yemek ücretlerinin nakdi olarak ödenmesi konusunda varılan mutabakat olmuştu. Fakat Malum-Sen yine imzaya sahip çıkmadı. Toplu sözleşmenin hükümleri Ocak 2016’da yürürlüğe girerken 112 çalışanlarının yemek yardımının nakdi olarak yapılması 3 ay ertelendi.

Sağlık çalışanlarının daha birçok yaşadığı sıkıntıları sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Son olarak şunu da söylemekte yarar var. Toplu sözleşmede çalışanlar için hayırlı işlere imza atmayanlar toplantılarında siyasilerin memurun iş güvencesinin kaldırılması ile ilgili açıklamalarına alkış tuttular. Çünkü onlar için memurun hakları için çalışmak, çabalamak yok. Ancak sağlık çalışanları bu ihaneti unutmayacaktır. Sizler unutturmak için baskılarda bulunmak adına ne kadar uğraşırsanız uğraşın unutmayacaklar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Savunmaya çalıştığınız her türlü yanlış gün gelip sizi de bulacak. Aslında bu duruma şaşırmamak gerekir. Sendika nedir bilmiyorlar, oturdukları yerden hak nasıl gasp edilir, memur nasıl korkutulur, nasıl baskı yapılır, kendi yandaşlarına nasıl torpil uygulanır, sorunlarına çözüm aramak için gelenler nasıl yalanla uğurlanır, umut tacirliği nasıl olur. Gerçekleşmemiş bir durumu yalanlarla nasıl insanlar kandırılır. Malum-Sen’in dillerden düşürmediği şey ise, memurun tek sorunu sanki  kravatsız işe gitmekmiş, tüm sorunları çözülmüş sayıp kravat  meselesiyle  sulandırmayı ihmal etmeyen bir sendikacılık örneği göstermektedirler.

Buradan sağlık çalışanlarına sesleniyoruz. Geriye gidişlere, hak kayıplarına, ihanetlere ve siyasetçinin insafına terk edilmiş bir memurluğa dur demek için, sarı sendikayı hayatınızdan çıkarın diyoruz.

                                                                          

BİZİ SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİN